Makale Katagorileri

Araştırma Boyutları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Araştırma Boyutları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Ağustos 2015 Pazartesi

H.A.A.R.P Projesi: Radyo Dalgalarıyla Dünya'nın Kendisine Hükmetmek

      Haarp projesini pek çok yerde, gerek komplo teorisi olarak gerek Nicola Tesla'nın dehasından çıkan müthiş bir fikir olarak duymuşsunuzdur. Biz komplo teorilerinden uzak bir şekilde bu teknolojinin bilimsel tarafını sizlere anlatmaya çalışacağız.
 

   
    H.A.A.R.P kelimesinin açılışının Türkçesi ''Yüksel Frekanslı Aurasal Araştırma Programı''dır .
Bu fikri insanlığa Nicola Tesla aramağan etmiştir. Nicola Tesla'nın zamanında şehirlere elektrik daha yeni girmeye başlamıştır. Elektrik teknolojisinin önünü çok açık gören Tesla, bu konuda çalışmalar yapmıştır. Aynı dönemde ilk ilkel radyolar da ortaya çıkmaya başlanmıştır. Her ne kadar bilinmese  Tesla, tıpkı ampul gibi radyo teknolojisinin de babasıdır. Nikola Tesla radyo dalgalarıyla uğraşırken bu dalgalar ile elektriğin kablosuz bir şekilde taşınabileceğinı keşfetmiştir. Bu bağlamda çok ciddi çalışmalar yapan Tesla 40 kilometre öteden 100 adet ampulu radyo dalgaları ile çalıştırmayı başarmıştır. Hatta farkında olmadan yakın çevresinde büyük bir deprem ortaya çıkarmış ve evi hariç çevresindeki tüm yapılar yıkılmıştır. Ta ki pencereyi açıp çevresindeki yıkık evleri ve polisleri görene kadar yaptığı deney cihazının böyle bir şey yapabileceğini fark edememiştir. Bir süre sonra bilinmeyen bir sebeple Teslanın labaratuvarında yangın çıkmış ve çalışmalarının büyük çoğunluğu yok olmuştur.  Çalışmalarının yok olması ve  Tesla'nın çağının çok üstünde şeylerle uğraşmasından dolayı daha gerçekçi fikirler arayan para kaynakları Teslayı desteklememiştir. Bunun üzerine Tesla Amerika ve Rusya hükümetleri ile mektuplaşmıştır. Bu mektuplaşmalar sonuçlanmadan hayatını kaybeden Tesla bu büyük teknolojik fikri Rusya ve Amerika'ya istemeden  aramağan etmiştir. Teslanın ölümünden ancak yıllar sonra bu projenin gücünün farkına varan bu iki devlet, tüm belgeleri dünyadan gizlemiş ve bu projeyi sessiz sakin geliştirmeye başlamıştır. Bu başlayan araştırmalar şu an bile son sürat devam etmektedir.
     Şu an ne kadar isterseniz isteyin Tesla'nın bu konu hakkındaki orijinal makalelerini bulamazsınız.


 Bu proje teorik olarak nasıl mümkün olabilir ?
  • Yapılmaya çalışılan olay, çok yüksek frekanstaki radyo dalgalarını iyonosfere ulaştırmaktır. Çünkü teorik olarak, harcanan enerjiye göre iyonosferden alınabilecek enerji çok yüksektir. 
  • Ortaya çıkacak bu yüksek enerji iyonosfer üzerinden istenilen har hangi bir konuma yönlendirilebilecektir. Yönlendirilebilen bu yüksek enerji, herhangi bir amaçla kullanılabilir.

Amerika'nın H.A.A.R.P ahkkındaki çalışmalar yürüttüğü üs. Diktiği bu antenler sayesinde yüksek frekanslı radyo dalgaları iyonosfere ulaştırılabilmektedir.
H.A.A.R.P nerelerde kullanılabilir ?
  • Çok derinlerdeki deniz altlarında bile çok kaliteli ve kolay iletişim sağlanabilir. 
  • Kablosuz bir şekilde dünya üzerindeki her yerden elektrik sağlanabilir.
  • Yer kabuğunun çok derinleri hakkında araştırmalar yapılabilir.
  • Her hangi büyüklükteki bir cisim bulunduğu yerden hareket ettirilebilir. Bu sayede büyük su kütleleri taşınıp oman yangınları durdurulabilir.
  • Ozon tabakasına müdahalede bulunulabilir.
  • Her hangi bir füze havadayken imha edilebilir.
  • Bir bölgedeki iklim aniden değiştirilebilir.
  • Yapay depremler oluşturulabilir.
  • Her hangi bir yapı yok edilebilir.
  • Yapay hava hareketleri oluşturulabilir.
  • Her türlü elektronik aygıt anında kontrol altına alınabilir.

Yani tam bir bilim kurgu hakim bu projenin üzerinde. İnsanlığa inanılmaz büyüklükte yarar sağlayabilecek bu proje aynı zamanda mükemmel bir savaş teknolojisidir. Zaten bu proje Amerika ve Rusay'nın savaş teknolojileri enstitüleri tarafından sürdürülmektedir. Bakalım insanlar haricinde taşa toprağa da hükmedebilen ilk ülke hangisi olacak...

Devamını oku »

2 Ağustos 2015 Pazar

Homo Sapiens Sapiens: Bilge Modern İnsanın Yalnızlığı


Günümüzde neredeyse tek başına kendini dünyanın hâkimi ilan etmiş, Homo sapiens sapiens kendi cinsi içinde tamamen yalnızdır. Günümüze kadar varlığını sürdürebilen tek hominiddir. İnsanoğlu ya bu başarısı yüzünden ya da bencilliğinden olacak ki kendine Homo sapiens yani bilge insan demiştir. Hatta bir adım daha ileri giderek kendine modern insan demiş, Homo sapiens sapiens kavramını ortaya atmıştır.

Peki, insanoğlu gerçekten bu sıfatı hak ediyor mu? Kendine bir değil iki defa bilge sıfatını layık gören insanoğlu bu başarısını neye borçlu?  Homo sapiens en başından beri yalnız mı?
Günümüzden yaklaşık 100.000 yıl önce yeryüzü Homo sapiensle birlikte en az 6 hominid türüne ev sahipliği yapıyordu. Bizden farklı da olsalar, her biri farklı bir alandan olan başarılarıyla onlarda en az bizim kadar insandı. O yıllarda da yeryüzünde değişmeyen bir şey vardı o da rekabet. Bu gün olduğu gibi, yeryüzü farklı insan topluluklarıyla kaynarken de doğaya karşı verilen bir hayatta kalma mücadelesi ve diğer kabilelerle yapılan savaşlar vardı.

İki buçuk milyon yıl önce homo cinsi Doğu Afrika bozkırlarında evrildiğinde yeryüzü günümüzden oldukça farklıydı ve büyük bir hızla dünyaya yayılmaya başlamışlardı. Yeni kıtalar keşfedebilecek kadar zekiydi homo cinsi ve keşfettiği yerlere izini, etkisini bırakmadan gitmiyordu. Arkeolojik çalışmalar bize şunu gösteriyor: Yeni bir ada ya da kıta da ki ilk homo kalıntılarıyla bölgede nesli tükenen canlıların son örneklerinin fosilleri yaklaşık aynı döneme denk geliyor. Yani homo cinsi bir işgalci gibi davranıyor ve geldiği topraklara ölüm getiriyordu. Bunu kolaylaştıran etmenlerse avcılık ve toplayıcılık yapan hominidlerin gerek beslenmek gerekse güvenlik için önüne gelen ormanları yakması ve bölgedeki canlıların yeni gelen bir maymun ailesi olarak gördüklerin hominidlerden korkmamasıydı. Bir hominid cinsinin bölgeden yok olması da çoğu yerde genel itibariyle aynı şekilde oluyordu. Bölgeye başka bir hominid türü giriyor ve aynı dönemde eski ev sahipleri yok oluyordu. Hayatta kalmak için bölgeye hâkim olmak gerekiyordu. Bin yıllar öncede insanoğlunun içinde hâkim olma düşüncesi vardı ve oldu da, artık Homo sapiens tek başına dünyanın hâkimi, fakat bu akıllara şu soruyu getirir. Eğer akrabalarımızla rekabet içindeyken onlarla bir savaş verdiysek ve günümüzde sadece biz kaldıysak, Homo sapiens sapiens tarihin ilk soykırımını mı yaptı? Şu an bilinen diğer altı kardeşini Homo sapiens sapiens mi yok etti? Cevabı düşünmeden önce bir değerlendirme yapılmalı. Eğer cevap evet ise bu soykırımın başarısına güvenen insan kendine nasıl modern insan ve Homo sapiens sapiens diyerek pekiştirilmiş bir bilgelikten bahseder? Bu soykırım neticesinde insan kendine katil insan sıfatını daha çok yakıştırmalıydı. Kendimizi bu kadar suçlamadan cevaba dönelim. Bilimsel araştırmaların çoğu ve arkeolojik çalışmalar bizi bu kadar suçlu olmadığımızı söyler, çünkü diğer hominid türlerini yok eden doğanın ve evrimin temel kanunları olan rekabet ve doğal seçilimdi. Örneğin; Homo sapiens Afrika bozkırlarında çıkıp Avrupa topraklarında ilerlemeye başladığında karşısına çıkan homo neandertallere oldukça yabancıydı. Kabileler  arasında olabilecek  küçük çatışma istisnaları dışında büyük savaş izlerine  rastlanmamasına rağmen Sapiens Avrupa’ya ayak bastıktan kısa bir süre sonra neandertaller yok olmuştu. Bölgeye hâkimiyeti ve doğal koşullara karşı daha dayanıklı olmalarınsa karşın neandertaller bile bize doğal seçilim yarışında karşı koyamamıştı. Bunun nedenini bilimsel araştırmalar Sapiens’in sosyalliği ve bilişsel evrimine bağlıyor. Yani daha büyük kabileleri bir arada tutan birbirini tanıma, güvenme ve ortak mitlerin etrafında toplanabilme yeteneği. Bilişsel evrimin sunduğu bir avantaj da yeni fikir ve bilgi kazanma bunları aktarabilme ve tecrübe kazanma yeteneğiyle Sapiensin daha çok savaş ve hayatta kalma stratejisi geliştirmesidir. Bu sayede Sapiens kardeşlerini yenmiş ve dünyanın hâkimi olmuştur.
Homo Neandertal
Şimdi Homo sapiens sapiens in bu başarısını değerlendirelim ve ödülümüze bakalım. Homo sapiens sapiens bu başarısının ardında dünyanın hâkimi olmakla birlikte yalnız kalmaya mecbur olmuştur. Yaklaşık 30.000 yıl öncesine kadar her karar anında Sapiens dünyanın hâkimi olabilmek için kardeşini feda etmiştir. Bu büyük bir bencilliktir ve atalarımızdan bize miras kalan kötü genlerden bazılarını sonucudur. Hatta o yüzden olacak ki kendimize bilge insan demeyi layık görmüşüzdür.  Bir sonraki evrim aşamasındaki noktaya kadar insanoğlu yalnızdır. Gelecekte bir daha bir kara anı olursa Homo sapien sapiens kendi menfaatini değil, kardeşini düşünmelidir.  
Homo Sapiens ve Homo Neanderthal

Devamını oku »