30 Temmuz 2015 Perşembe

Evrim Teorisi


Bu yazımızda sizlere teorilerin belki de en çok tartışılanını ve merak edilenini anlatacağız.

Öncelikle evrim düşüncesinin tarihçesiyle başlayalım. evrim düşüncesi sanılanın aksine ne Darwin’le başladı ne de 17.yüzyılda,En çok katkıyı Darwin sağlamış olsa da evrim düşüncesi neredeyse insanın düşünmeye başlama yaşı kadar eskidir. Hatta bunlar bazı mitlere bile kazınmıştır. Yunan mitolojisinin bile kendine ait bir evrim düşüncesi vardır. Aristoteles’ten Konfüçyüs’e, İbni  Haldun’dan İbni Sina’ya kadar çoğu düşünürün hep bir evrim düşüncesi olmuştur. Biz ise yazımızda bunlardan değil Modern Biyolojinin yapı taşı olan  ilk olarak Darwin’in bilimsel mecrada dillendirdiği ve arkasından günümüzde bile sürekli gelişen Evrim Teorisinin ana hatlarından bahsedeceğiz.

Evrim teorisi şu an ki tüm canlılarının kendinden önceki başka canlılardan geliştiğini ileri sürer. Canlılar değişen koşullara uyum sağlayarak değişir gelişir. Bu gelişmeyle canlıların evrimleştiğinden bahseder. Soy ağaçları çıkararak canlıları sınıflandırır ve bugün ki canlıların ortak ataları olduğunu savunur. Ortak atalardan farklı yeni canlıların oluşması için de bir çok mekanizma olduğunu söyler.

 Bu mekanizmalardan belli başlıları şunlardır:


  1. Doğal Seçilim
  2. Mutasyon
  3. Crossing-Over 
  4. Gen akışı 
  5. Genetik Sürüklenme


Bu mekanizmalardan sırayla bahsedelim:

  • Doğal Seçilim:

Doğal seçilim bir popülasyonda fenotipi habitata en uygun olanların hayatta kalıp daha çok üreme şansı bularak, o fenotipi etkileyen geni yavrulara aktarmasıdır. Uzun süre zarfında popülasyonda o özelliğin artması daha uzun zamandaysa popülasyonda sadece o gene ve özelliğe sahip bireylerin bulunmasıdır. Bu doğanın canlılar üzerinde uygunluk testidir.

Buna en bilindik örneklerden biri de Sanayi devrimiyle olmuştur. Sanayi devriminden önce ağaçlarını kabukları açık renklidir ve bölgedeki kelebekler çoğunlukla beyaz renklidir. Sanayi devrimini takip eden 50 yılda ağaçlar likenlerin ölmesinden ve isten dolayı koyu bir renk almıştır. Bunun sonucu ise popülasyonda koyu renkli kelebek sayısı artmış. Açık renkli kelebekler neredeyse yok olmuştur. Bunu nedeni kuşların ağaç renginden zıt olan kelebekleri daha kolay fark etmeleridir.



Evrim karşıtlarını zamanında dillendirdiği bir örnek ise tavus kuşlarıdır. Erkek tavus kuşları ihtişamlı görünümlerine rağmen nasıl düşmanı tarafından fark edilmemiş ve doğal seçilimle yok olmamıştır? Bunun nedeni ise Cinsel Seçilimdir yani dişi tavus kuşlarının İhtişamlı erkekleri seçmesiyle o erkeklerin üreme şansı çok çok artmıştır. Cinsel seçilim de evrimin bir mekanizmasıdır.






  • Mutasyon

Mutasyon, DNA'daki bir molekülünün işleme sırasında bir hata ya da dışarıdan yapılan bir müdahale ( radyasyon gama ışınları) sonucu değişmesidir. Bu değişmeler rastgele ve öngörülemezdir. Bu DNA'nın yapısında bir değişim meydana getirir bu genlerin değişmesi çeşitliliği arttırdığı için evrime katkı sağlar.


  • Crossing-Over 

Crossing-Over, yani parça değişimi eşeyli canlılarda gamet oluşturulurken homolog kromozomlar arasında karşılıkla olarak parça yani gen değişimidir. Böylece yavru bireye aktarılan özellik ebeveynden farklı olur. Bunun sonucu çeşitlilik artar.


  • Gen Akışı 

Gen akışı, kısaca popülasyona dışarıdan göç eden bir bireyin genlerinin popülasyonun gen havuzuna katılmasıdır. Aynı şekilde göç veren bir popülasyonda göç eden bireyin genlerinin popülasyonun gen havuzunda çıkmasıdır. Böylece göçler karşılıklı olarak çeşitliliği ve gen akışı sağlamaktadır. Bu da evrimin bir başka mekanizmasıdır.


  • Genetik Sürüklenme

Genetik sürüklenme ise bir toplulukta ki belirli özelliğe sahip canlıların şans eseri elenmesiyle gen havuzunda değişiklik olmasıdır. Örneğin; ormanın bir bölümünde bir yangın çıkar ve şans eseri beyaz tavşanların çoğu oradadır ve ölür. Bunun sonucu olarak ormandaki tavşan gen havuzunda  beyaz olma özelliği azalır.

Bu mekanizmaları tek tek ele almak teoriyi anlamayı güçlendirir. Tüm mekanizmaları bir arada düşünmek ve uzun yıllar içerisindeki değişimlerden bahsettiğimizi farkına varmak evrim teorisini anlamamızı kolaylaştırır.


İnsanlar maymundan mı geldi?

 Evrim teorisiyle birlikte en çok tartışılan ve karşı çıkılan konudur bu. O yüzden yazımızda bundan da bahsetmek istedik. Biyoloji tüm canlıları sınıflandırdığı gibi insanı da sınıflandırmış ve hayvan kategorisine koymuştur. Bahsi geçen tartışmaysa bilimsel olarak tam doğru değildir. Yani maymunlardan gelme söz konusu değildir. Modern Biyoloji sadece maymunlarla ortak bir atadan geldiğimizi savunur. Yani milyonlarca yıl önce ne maymun ne de insan vardı. Tam olarak ikisi de olmayan bir canlı evrimleşti. Bazı popülasyonları evrimsel süreçte maymun, bazılarıysa insan oldu.

 Evrim Teorisi ana hatlarıyla budur. Esasında çok geniş ve sürekli yeni araştırmalarla güncellenmektedir. Biz de bu çok merak edilen teoriyle ilgili bir makale yazarak sizi bilgilendirmek istedik. Farklı makalelerle sizi bilgilendirmeye devam edeceğiz.

Yeni Ufuklara...


2 yorum:

  1. Bu güzel yazının biraz daha geniş olmasını ve en azından ara formlara da yer verilerek evrim kavramının somut kanıtlarla desteklenmesini dilerdim. Bilim için uğraşan insanları görmek güzel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiz. İstekleriniz bizim için önemlidir ve gerçekleştirelecektir. Takipte kalın...

      Sil